28 Ağustos 2008 Perşembe

FİZYOLOJİ

FİZYOLOJİ

Dışa Salgılama (ek?okrin) Fonksiyonu

Pankreasın dış salgısı günde 1-2 litre olup sindirim enzimleri ihtiva eden, berrak ve alka-len (pH 7.0-8.3) bir sıvıdır. Salgı sekretin ve kolesistokinin denen hormonlar ve parasempatik tenbihle uyarılır. Sekretin ve kolesistokinin özel uyanlara cevap olarak duodenum mukozasında yapılır, depo edilir ve buradan salgılanır. Duodenum lümenindeki asid muhteva sekretin, yağ ve proteinin sindiriminden açığa çıkan ürünler ise kolesistokinin salgılanmasına yol açar.

Su ve elektrolit başlıca sekretin stimülas-yonunun altında olarak centroacinar ve inter-colated kanal hücrelerinden salgılanır. Salgı, toplayıcı kanal sisteminde iyon alış verişi ve aktif sekresyon olayı sebebiyle değişikliğe uğrar. Sodyum ve potasyum gibi katyonlar plazmadaki yoğunluktadır. Bikarbonat ve klor anyonlarının yoğunluğu ise salgılamanın hızına göre değişir. Şöyle ki salgılama hızının artması ile bikarbonatın yoğunluğu artar, klo-runki ise düşer; böylelikle ikisinin toplamı salgının azalması veya artması halinde daima sabit kalır. Pankreas sıvısı duodenumda mide asidini nötralize eder ve lumenin pH sini pankreas enzimlerine en uygun aktiviteyi sağlayacak seviyeye getirir.

Pankreas enzimleri başlıca kolesistokinin ve vagus stimülasyonuna cevap olarak bezin acinus hücrelerinde yapılır, symogen granül halinde depo edilir ve bunlardan salgılanır. Pankreas enzimleri proteolitik, lipolitik ve amilolitiktir. Lipaz ve amilaz aktif şekillerinde depo edilir ve bu durumda salgılanır. Proteolitik enzimler inaktif önmaddeler olarak salgılanır ve bir duodenal enzim olan enterokinaz ile aktive edilir. Pankreastan salgılanan diğer enzimler ribonükleazlar ve fosfolipaz A dır. Fosfolipaz A bir inaktif proenzim olarak salgılanır ve duodenumda tripsin ile aktive edilir. Safra lesitininin lizolesitine çevrilmesinde katalizatörlük eder.

Pankreasta proteinin turnover'i vücuttaki herhangi bir diğer organınkinden fazladır. Damar içine verilen aminoasidler enzim proteinin yapısına girer ve bir saat içinden pankreas sıvısında görülebilir. Pankreasın proteolitik

28.Bölüm, Pankreas

603

enzimleriyle kendini sindirmesini önleyen üç mekanizma vardır: (1) Enzimler öteki hücre proteinlerinden ayrı olarak granüller halinde acinus hücrelerinde depo edilir. (2) Enzimler inaktif şekillerde salgılanır. (3) Pankreas sıvısında ve pankreas dokusunda proteolitik enzimlerin inhibitörleri bulunur.

tçsalgı (endokrin) Fonksiyonu

Pankreasın endokrin fonksiyonu insülin salgılamakla yemekten sonra besinlerin depo edilmesini kolaylaştırmak ve açlık sırasında glukagon açığa çıkarmakla bunların mobili-zasyonunu sağlamak şeklindedir. İnsülin ve glukagon keza pankreas polipeptidleri ve somatostatin Langerhans adacıklarında yapılır.

İnsülin, 51 aminoasid artığından meydana gelen bir polipeptiddir (NW 5734) ve bir pro-kürsör olan proinsülin üzerinden pankreasın Beta hücrelerinden yapılır. İnsülin salgısı kan serumunda glikoz, aminoasidler ve belki de kısa zincirli yağ asidleri gibi metabolik maddelerin yoğunluğunun artması ile kamçılanır. İnsülin salgılanmasındaki en büyük ve normal uyan faktörü glükozdur. Beta hücrelerinin membranında bulunan özel gluko-reseptörlerin aktivasyonu insülin yapımını ve salgılanmasını tenbih eder. Glukagon, sek-retin, kolesistokinin, vazoaktif intestinal poli-peptidler (VİP) ve gastrin de insülin salgılatır. Bütün bunlar Beta hücrelerinin üzerindeki reseptörlerin de glukoza karşı duyarlılığını arttırırlar. Epinefrin, tolbutamid ve klorpropa-midde adenilat siklazı etkilemek suretiyle insülin salgılatır.

Glukagon: 29 aminoasidden ibaret bir polipeptid (MW 3485) olup pankreasın Alfa hücrelerinde yapılır. Kanda glükoz yoğunluğunun düşmesi, aminoasidler, katekolaminler, sempatik stimülasyon ve kolesistokinin glukagon salgısının tenbih eder. Hiperglisemi ve insülin ise salgıyı baskı altına alır.

İnsülinin başlıca fonksiyonu karbonhidratlar, yağlar, proteinler ve nükleik asidleri içine alan anabolik reaksiyonları stimüle etmektir. İnsülin glikogenolizis, lipolizis, pro-teolizis, glükoneogenezis, ureagenezis( üre yapımı) ve ketogenezisi azaltır. Glukagon ise karaciğerde glikogenozisli ve karaciğerde olduğu gibi yağ dokusunda da proteolizis ve lipolizisi uyarır. Lipolizis yükselince ketoge-nezis ve glükoneogenezisde de bir artma olur. Glukagon karaciğer, kalp, iskelet kası ve yağ dokusunda cAMP'ı artınr. Kısa sürede gli-koneogenezis insülin ve glukagonun arasındaki dengeye dayanmaktadır. İnsülin ve glukagonun etki mekanizmaları üzerindeki çalışmalar bu

hormonların etkilemi hücre zan üzerindeki reseptörler aracılığıyla yaptığını telkin etmektedir. Langerhans adacıklarından çıkan kan, dolaşıma geçmeden önce pankreasın acinus-lanna girer. Bu durum acinus fonksiyonun yüksek doz hormona ihtiyaç gösterdiğini düşündürür.

Case RM: Pancreatic secretion: Cellular aspects. Page 163 in:

Scientific Basis of Gastroenterology. Duthie HL, Wormsley

KG (editors). Churchill Livingstone, 1979. HowatHT, Sarles H (editors): TheExocrinePancreas. Saunders,

1980. Krahl ME: Endocrine function of the pancreas. Annu Rev Physiol

1974;36:331. RudickJ: Physiology of pancreatic secretion. SurgClinNorthAm

I981;61:47. Solomon TE, Grossman MI, Williams JA: Recent advances in

pancreatic physiology: Summary of a conference. Fed Proc

1981;40:2105.

Hiç yorum yok: